7 Nisan 2015 Salı

kahrolsun zaaflar

Dünyanın en havalı en sabit iradesinin bi anda yok olmasına, kaskatı insanların eriyik hale gelmesine, gözün hiçbir şey görmemesine deriz biz zaaf.
Kişiye karşı olur, eşyaya karşı olur, olaylara karşı olur kısaca aklın alabiliceği her boka karşı olur.
Eskiden görüştüğün, bişeyler yaşadığın hatta belki sadece uzaktan gördüğün birine karşı zaafın olabilir. Bakın zaaf diyorum. Sevgiden, aşktan, ilgiden bağımsız bişey bu. Ben şuan dediğim eşyaymış olaymış durummuş o zaafları bırakıyorum bi kenara.
Bi adama veya kadına zaafın olabilir.
Kafana takarsın, evet çoğu zaman aklında olmaz ama gel dese giderim diye bişey var ya hani. He aynen o. Beyninin mantığından koşarak uzaklaşmasını seyredersin.
Çok güzel bi ilişkin olduğunu varsayalım. Ben böyle bi durum yüzünden bi ilişkimi piç etmiştim. Yapmayın, köreltin şu zaaflarınızı. Zor, hatta şuan benim bunu yazıyo olmam bana bile komik geliyo ama uzadıkça uzar. Siz bitersiniz.



4 Nisan 2015 Cumartesi

Hayat devam ediyor günleri 2

Radyo kanallarındaki play listlerde binlerce şarkının içinden o aptal lanet 2 3 şarkının çalması.
Bu günler 3.haftadan sonra başladı. Arkadaşlarımla gezip eğlencenin doruklarına yeteri kadar varmıştık. Arkadaşımın -şuan ayrılar- sevgilisiyle kalkıp maşukiyeye bile gittim, hani öyle böyle gezmeler değil. Yeni insanlarla tanıştım, bir sürü farklı ortama girdim. Ama en kötüsü ne yapıp ne edip konuyu hep ona bağladım. Neyse.
Kankalık kurumunun zirvelerine yerleşmiş, anneme bile kanka diyicek duruma gelmiştim ki o dönem beynimde artık yalnızsın çanları çalıyodu.
O dönem yavaştan bi bunalım yaşamaya başladım. Arada sırada ağlıyo, bazen de beddualar yağdırıyodum. Tekrar o batağa düştüm. Tinder açtım. Yalnızım bunalımdayım lükse bak bi de kimseyi beğenmiyorum anasını satayım. Ayrılığımızın 1.ayındaydı galiba, tindoşta karşıma çıktı pişkin pişkin sağa attım, eşleşmedik, acıttı.
Havalar soğudu planlar iptal oldu evde tıkılı kaldım. Yani o meşhur bunalım evresine girmiştim. Biri hapşırsa o da hapşırırdı kafasındaydım. Bütün şarkıların bi kelimesi sanki bizim büyük ayrılığımızı anlatıyodu. Playlistim niran ünsan helal et, nalan farz et, simay siktir et.
Neyseki bu günleri kolay atlattım. Yaşasın yüksek kankalık kurumu<3

gel desen mi

Gel desen gelir miyim ki? Git dedin hemen gittim, hem de çok güzel gittim. Sende tek bişey bırakmadan gittim. Kokumu aldım, kalbimi aldım. Aklım kaldı bi.
Sevmesen de sever miyim? Ben sevmem. Sevemem. Ama özlerim, tatlı tatlı sen hissetmeden özlerim.

1 Nisan 2015 Çarşamba

başıma gelmeyen iyi şeylerin sebebi benim

Hep kötüyü düşünüyorum. Aykut Oğut'un Evrenden Torpilim Var adlı kitabını okuyanlar bilir. Ego diye lanet bişeye sahibiz. Negatif enerjiyi kendimiz yaratıp o enerjinin içinde kaybolup duruyoruz.
Kendimizi mutsuz eden bizden başkası değil.
Mesela sevgilinizin sizinle ilgilenmemesi, sizi istediğiniz sıklıkta aramaması. Karşınızdaki erkek veya kadının davranışlarından siz sorumlu değilsiniz ama o karakteri isteyen, hayatınıza çeken de sizden başkası değil.
Tüm karşı cinslerinizi ilgi göstermeyen olarak şartlamışsınız. Buna evren ve kendiniz öyle bi kapılmışsınız ki hayatınıza girebilicek bi ton insan içinden en ilgisiz'ini çekiceksiniz çımbızla.
Napıyoruz? Hala çok zor başarabilsem de, herşeyin en iyisinin olucağına, karşımıza en iyisinin çıkıcağına inanıyoruz. Hayat kısa.

30 Mart 2015 Pazartesi

Hayatta hep mutluyum. Neden biliyo musun?
Çünkü kimseden bişey beklemiyorum.
Beklentiler yaralar, hayat kısa.

28 Mart 2015 Cumartesi

Ayrılık dönemi playlisti


Arkadaşlarımın çoğu müzik zevkimden pek haz etmez. Evde toplandığımız zamanlar müzik seçmeye gelince ben hep fasülye ilan edilirim :(
Gerçi son zamanda bi kaç arkadaşımı kendi batağıma çekmeyi başardım. Metal dinleyen arkadaşım şuan .Cengiz Kurtoğlu dinliyo misal.
Evet şimdi fizy listemdeki sıraya göre evrelerimizi paylaşıyorum.

İlk günler veya haftalar diyelim; 
Yıldız Tilbeden bir kaç demet: Delikanlım, Sevdanın tadı, El adamı..
Hakan Altun-Hain geceler
Nalan-Farz et
Bora Duran-Yan yana. Bu, son zamanlarda aklıma fazla getirdiği için radyoda bile çıksa küfredip kapatıyodum. 

İkinci evre, yavaş yavaş toparlanırsın. Şarkıların biraz ritim kazanır.
Nil Özalp-Kalp boş
Tan-Sana böylesi yakışır
Kenan Doğulu-Tencere kapak. Bunda da kötü oluyodum ama arada öyle olmak lazım..

Şuanki evremiz;
Nalan-Sonunda bitti (!)
Kolpa-Gurur benim neyime????
Serdar Ortaç-Sabret 
Bengü-İkinci hal. En vurucu cümle "sırf bu yüzden kapılarım aşka açık hala"

Bunlar tabi bi kısmı. Bi de bi kaç parça yabancı var onları da serpiştireyim.

Kina Grannis: Fast car, Let her go,
The Acorn-Lullaby
Imaginary Future-Superstition

Yazarken dinlediğim şarkı ise Sertab Erener-Unutursun
Çok doğru bunları dinle hakkaten unutursun.




26 Mart 2015 Perşembe

Hoşgeldin yaz

Benim için yaz demek içkini çerezini alıp kendini çayıra çimene atmak demek. Bugün de havanın güzelliğinden istifade edip attık kendimizi sahile. Ağacın altında koklaşan çiftler, köpeklerini alıp kız kovalamak maksatlı dolaştıran erkeklerimiz vs çeşit çeşit insanları görebilirsiniz.

Asıl mekanımız tabiki de; meşhur köşkümüzün önü. Rivayetlere göre çok sayıda mirasçısından dolayı bi baltaya sap olamamış kendileri. Perili olduğunu söyleyenlerimiz de var tabi. En son geçen yaz gördüm bahçesinde bi bekçi köpeği sessiz sessiz ulur durur.



Şimdi kısaca caddebostan sahilimizin itemlerinden bahsedelim.


Genelde turist tipli sarışın teyzelerimiz ve uzun saçlı küpeli ve tercihen dövmeli marjinal tipli amca çiftlerimizin veya bu çiftlerin 80li yılların jenerasyonunun arabalarının arkasında her zaman bulunan sandalye örneğidir kendileri. Satış fiyatı: migrosta 30 lira falan.

Gelelim en güzel kısımlardan birine; 


Zaman zaman yazın gelmesini bekleyemeden güzel şeytana uyup yapılan eylem. Pek yaz değilse geceleri bir yerleriniz donar ama zaten bi süre sonra onu da hissetmemeye başlarsınız. Tercihen temin edilen yer; gidenler bilir en güzel muhabbeti kafası güzelken iyi gelen motorlu, bira satan abimiz. En güzel bira onun bira! Ben milli içkimizi bira ilan ediyorum şuan. Yanında tercihen patlamış mısır, zenginlere özel kaju. Ortalama satış fiyatı: 15 lira. Miktarına göre tabi. Fotoğraf:mineceliktas

YAŞASIN MANGAL!
Mangal yazınca beyaz atletli pijamalı amcalarımız çıktığı için buna pek de uygun fotoğraf bulamadım ama genel olarak ET .

Yere oturmayın üşütürsünüz;


Ay ben poşete oturmam diyen elitlerimiz için de olmazsa olmaz piknik örtüsü<3 Tercihen kareli. Satış fiyatı: Bilmiyorum, 15 20 falan heralde.

Ve baş tacımız çingenelerimiz. 7 sinden 70 ine tüm damar şarkılara hakim olan, genelde küçüğünde tef, ağzında sigara. Bi de bunların dili küfürce fazla sataşmayın.

Evet kısaca aklıma gelen bunlar. Kapanışı en sevdiğim biriciğim bloggerımla yapıyorum. Fakirler ölsün.


Bi de onun bloguna bakın derim. Not: styling de yapar.

emrecukur.wordpress.com