28 Aralık 2015 Pazartesi

aşk acısı nasıl son bulur sevgili nasıl unutulur

Yaza yaza bunu mu yazıyosun veya bunu SEN mi yazıyosun diyen olabilir. Ama bu süreçleri en ağır atlatan en üzülen en çok bunalıma giren kişi de benim. 
Biri girer hayatına. Nedense her girene bu cidden başka abi yaa dersin. Aslında doğru herkes başkadır. Herkesin yaşattığı mutluluk, kattığı deneyimler ve üzdüğü şeyler farklıdır. Ben bilumum ististasız bağlanıp çoğu zaman kendim bitirmeme rağmen bilek kesen taraf oldum hep. Şaka şaka üzülürüm falan ama benim üzüntüm çabucak da geçer. 
Peki ben naparım ne yaptım napıyorum? 
Benim çok arkadaşım var sağolsunlar. Bana sus artık anlatma diyen var. Mesela en çok onları seviyorum çünkü bana O'nu hatırlatmıyolar. 
Ondan kalanları atmıyorum ben. Ama kaldırıyorum gözümün önünden. Atarsan bişey değişmez ki sadece hayatından bi dönemi silmiş olursun ve hayat kısa yaşanan şeyler tekrar yaşanmıcak ve giden kişi dönmicek olsa bile güzel şeyler çöp kutusunu hak etmez o dönemde. 
İşte ben görmeyeceğim bi yere koyuyorum sonra ben o adamı unutuyorum ve o şeyler benim sınavım oluyo. YAŞASIN KAZANDIM! O'ndan kalanlar artık canını acıtmıyor. 
Yazıyorum ben. Buraya başlamamın esas sebebi de oydu zaten. Yazdıkça hatırlıyosun ama kimseye anlatamadıklarını atıyosun içinden. Ağlıyosun belki ama gerçekten işe yarıyor. 
Melankolik takılmak mı? Dibine kadar. 
Şimdi düşünüyorum üzüldüğüm şeyler beni yıpratmaktan başka neye yaradı? Koca bi HİÇ. 
Uyumadan önce aklına geliyo olabilir. Hatta uykusuz geceler vs he amk he erken yatmışsındır o yüzden gelmiyodur uykun o kadar da damara bağlamayın. Gelir ve gider zararsızdır. 
Hiç kimse için üzülmeye değmez demiyorum, değer. Üzülün ki hayattan ders alın, yaptığınız şeyleri tekrar tekrar yapmayın. (Ben yapıyorum şş). Demet Akalının da dediği gibi hepimize ders olsun öptüm yanaklarınızdan