26 Nisan 2015 Pazar

git demek mi zor bırakma demek mi?

İlk aklınıza bırakma demek geldi di mi? Ben bunu çok düşündüm. Aslında git demek zor.
Git demek ne demek? Herşey bitti demek. Kabullenmek, vazgeçmek demek. Çaresiz kaldığın an git dersin. Düzeltebileceğine inancın kalmamıştır.
Belki uğraşmak istemediğindendir. Pes etmişsindir. Yarı yolda bırakmak da diyebiliriz buna. Başka çaren yoktur.
Mesela sevsen bile git diyebilirsin. Zor olur. Hatta geniş zamanı bi kenara bırakıp, yaşadığım tecrübeden yola çıkarak zor oldu. Ağlayarak dersin, belki hayır, düzeltiriz, biz neler aşmadık ki demesini beklersin. Hatta karşındakinin buna eyvallah deme ihtimalini göze alarak söylersin içindekini.
Peki bırakma demek.. Buna da sevdiğindendir o yaa diyosunuz di mi? Gurur onun neyine hatta. Bana bu biraz acizce geliyo. Evet bunu da yaşadım. Git dediğim zaman anladım işte yanlış olduğunu.
İki kişiden birinin aklında en ufak bi soru işareti, bi yoksa'sı varsa boşa kal demek. Düzelmeez, kırılan camı japon yapıştırıcısı bile yerine tam koyamazken, bi ilişkiyi düzeltmek imkansız. Tabi başaran çiftlerimiz olmuşsa hepsine kucak dolusu saygılar.


19 Nisan 2015 Pazar

Özlüyorum. Sebebini bilmiyorum ama bi başka oldu bu. Ayrılık günlerini anlattık, hep birlikte unuttuğuma karar verdik. Ama bence unutsak da özleyebiliriz ya. Saçma mı oldu biraz?
Belki de bi bende böyle oluyo. Geri dönsün istemeden özlemek.
Neden geri dönmesini istemezsin biliyo musun? Çünkü kendine olan saygını kaybetmek istemezsin. Bilirsin o sana bi adım geldiğinde senin koşarak gideceğini. Mantığı bi yana fırlatıp yine herşeye tamam diyeceğini.
Korkarsın kendinden işte. Kendine verdiğin sözlerden dönmekten.
Bak sevmezsin. Sadece özlersin.

15 Nisan 2015 Çarşamba

Hayat devam ediyor günleri kapanış

Acı biter. Sadece bazen aklına iyi günler gelir üzülürsün, bi kaç damla yaş bile akar. Sonra noluyo yeaa dersin ve hayat gerçekten devam eder.
Ben de şuan o son evredeyim işte. İkinci evredeki benzin istasyonu bile görünce onun da benzini bitmişti, elimizde bidon gidip almıştık gibi saçma sapan anılar gelmiyo aklıma, belki de gelemiyo. İnsan hafızası ne bok bişey anasını satayım. İlk ayrılıkta bi kere ütü yaparken ağlamıştım. Bi düşündünüz di mi bi erkek neden ütü yapar???
Gerçekten kötü bi kaç gün geçirdim ve insan bişeyler bitmiş olsa da yanında olsun istiyo ama yoktun be napalım. Neyse sonunda benim küçük bunalımımın true love ımızın sebepsiz bitişi olduğunun farkına vardım.
Bi kaç denemem bile oldu ondan sonra. Tabi acı daha taze olduğundan bi boka benzemedi hiç biri. Tinder açmıştım dediğim gibi. Karşıma da çıkmıştı tamam bu koymuştu ama tanıştırdığım çok yakın arkadaşımla farketmeden match olup, numarasını istemesi son raddeydi herhalde. Bana boş diyen bi insanın doluluğunu da görmüş olduk. Ay neyse bunları höyküremedim içimde kaldı belki okur diye iki üç satır düşeyim dedim. Bu arada aylar sonra matchlerimi silerek yanan ateşi söndürüp, ebediyen tinder ortamından çekildim. Rabbim sen bi daha o batağa düşürme, amin. Neyse.
Artık sorgulamayı da bırakmıştım. Sonuç olarak bi ayrılıkta yaşanabilicek herşeyi yaşadım.İlk defa gerçek olduğuna inandığın şeyin bitmesi tabi ki üzer.
Ondan sonra güvenemeyeceğini, sevemeyeceğini düşünürsün ki bunu düşünmek yanlış değil. Ama hayat bu kimin karşına çıkıcağı belli olmaz. O gelmeden iki hafta önce başkasına üzülüyodum. Geldi, herşey değişti.
Bakalım hayat yarın hepimize neler getiricek.
Not: Arada ağlamak serbest. Bu, unutamadın demek değil.

12 Nisan 2015 Pazar

Sana dair birkaç satır

Sonra sen öyle güzel çekip gittin ki sanki hiç gelmemişsin gibi. Satırlar eskittiğim adam. Keşke hiç sevmeseydin. Ve ben keşke sana hep dediğim gibi senden az sevseydim seni.

7 Nisan 2015 Salı

kahrolsun zaaflar

Dünyanın en havalı en sabit iradesinin bi anda yok olmasına, kaskatı insanların eriyik hale gelmesine, gözün hiçbir şey görmemesine deriz biz zaaf.
Kişiye karşı olur, eşyaya karşı olur, olaylara karşı olur kısaca aklın alabiliceği her boka karşı olur.
Eskiden görüştüğün, bişeyler yaşadığın hatta belki sadece uzaktan gördüğün birine karşı zaafın olabilir. Bakın zaaf diyorum. Sevgiden, aşktan, ilgiden bağımsız bişey bu. Ben şuan dediğim eşyaymış olaymış durummuş o zaafları bırakıyorum bi kenara.
Bi adama veya kadına zaafın olabilir.
Kafana takarsın, evet çoğu zaman aklında olmaz ama gel dese giderim diye bişey var ya hani. He aynen o. Beyninin mantığından koşarak uzaklaşmasını seyredersin.
Çok güzel bi ilişkin olduğunu varsayalım. Ben böyle bi durum yüzünden bi ilişkimi piç etmiştim. Yapmayın, köreltin şu zaaflarınızı. Zor, hatta şuan benim bunu yazıyo olmam bana bile komik geliyo ama uzadıkça uzar. Siz bitersiniz.



4 Nisan 2015 Cumartesi

Hayat devam ediyor günleri 2

Radyo kanallarındaki play listlerde binlerce şarkının içinden o aptal lanet 2 3 şarkının çalması.
Bu günler 3.haftadan sonra başladı. Arkadaşlarımla gezip eğlencenin doruklarına yeteri kadar varmıştık. Arkadaşımın -şuan ayrılar- sevgilisiyle kalkıp maşukiyeye bile gittim, hani öyle böyle gezmeler değil. Yeni insanlarla tanıştım, bir sürü farklı ortama girdim. Ama en kötüsü ne yapıp ne edip konuyu hep ona bağladım. Neyse.
Kankalık kurumunun zirvelerine yerleşmiş, anneme bile kanka diyicek duruma gelmiştim ki o dönem beynimde artık yalnızsın çanları çalıyodu.
O dönem yavaştan bi bunalım yaşamaya başladım. Arada sırada ağlıyo, bazen de beddualar yağdırıyodum. Tekrar o batağa düştüm. Tinder açtım. Yalnızım bunalımdayım lükse bak bi de kimseyi beğenmiyorum anasını satayım. Ayrılığımızın 1.ayındaydı galiba, tindoşta karşıma çıktı pişkin pişkin sağa attım, eşleşmedik, acıttı.
Havalar soğudu planlar iptal oldu evde tıkılı kaldım. Yani o meşhur bunalım evresine girmiştim. Biri hapşırsa o da hapşırırdı kafasındaydım. Bütün şarkıların bi kelimesi sanki bizim büyük ayrılığımızı anlatıyodu. Playlistim niran ünsan helal et, nalan farz et, simay siktir et.
Neyseki bu günleri kolay atlattım. Yaşasın yüksek kankalık kurumu<3

gel desen mi

Gel desen gelir miyim ki? Git dedin hemen gittim, hem de çok güzel gittim. Sende tek bişey bırakmadan gittim. Kokumu aldım, kalbimi aldım. Aklım kaldı bi.
Sevmesen de sever miyim? Ben sevmem. Sevemem. Ama özlerim, tatlı tatlı sen hissetmeden özlerim.

1 Nisan 2015 Çarşamba

başıma gelmeyen iyi şeylerin sebebi benim

Hep kötüyü düşünüyorum. Aykut Oğut'un Evrenden Torpilim Var adlı kitabını okuyanlar bilir. Ego diye lanet bişeye sahibiz. Negatif enerjiyi kendimiz yaratıp o enerjinin içinde kaybolup duruyoruz.
Kendimizi mutsuz eden bizden başkası değil.
Mesela sevgilinizin sizinle ilgilenmemesi, sizi istediğiniz sıklıkta aramaması. Karşınızdaki erkek veya kadının davranışlarından siz sorumlu değilsiniz ama o karakteri isteyen, hayatınıza çeken de sizden başkası değil.
Tüm karşı cinslerinizi ilgi göstermeyen olarak şartlamışsınız. Buna evren ve kendiniz öyle bi kapılmışsınız ki hayatınıza girebilicek bi ton insan içinden en ilgisiz'ini çekiceksiniz çımbızla.
Napıyoruz? Hala çok zor başarabilsem de, herşeyin en iyisinin olucağına, karşımıza en iyisinin çıkıcağına inanıyoruz. Hayat kısa.